İstanbul Tekne Turu: Adalar

İstanbul çevresinde bir tekne kiralayarak şehrin kalabalığından uzaklaşabilir ve Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sivriada, Yassıada, Sedef Adası ve Kaşık Adası gibi çevre adalara keyifli geziler düzenleyebilirsiniz.

İstanbul açıklarından yeni kıyılara doğru ilerlerken şehrin doğal güzellikleri ile tarihi dokularını bir arada görebileceğiniz bir tekne turunda sevdiklerinizle beraber unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz. Günlük ya da saatlik tekne kiralama seçenekleri ile viravira.co üzerinden size uygun bir tekne kiralayıp keyifli bir İstanbul Adalar Turu yapabilirsiniz.

Bu yazımızda sizlere Adalar turunuzu gerçekleştirmeden önce görülecek yerler hakkında bilgi sahibi olmanız ve daha verimli bir gezi gerçekleştirebilmeniz için bazı bilgiler sunacağız.

Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedef Adası’nda resmi araçlar dışında motorlu araçların kullanımı yasaktır. Tarihte Roma yerleşimi olan bu adalar, Bizans döneminde prenslerin sürgün edildiği yer olarak kullanılmıştır. Bu yüzden yabancılar tarafından “Prens Adaları” olarak adlandırılmaktadır. 700 yıllık tarihi boyunca sürgün ve işkencelere sahne olan adalar, korsanlar tarafından sıkça yağmalanmıştır. Osmanlı döneminde boşaltılarak kendi haline bırakılan adalar, Tanzimat ile beraber canlanmaya başlayarak şehrin bir parçası olarak yerleşime açılmıştır.

Büyükada

Büyükada’nın eski adı Rumca’da prens anlamına gelen Prinkipo’dur. Prens Adaları içerisinde yüzölçümü en büyük ve en kalabalık olan adadır.

Yaz aylarında nüfusu daha kalabalık olan Büyükada, özellikle hafta sonları yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrar. Ada kıyılarında saatlik gezi amaçlı gelen kiralık tekneleri ve daha açıklarda demir atmış tatil amacıyla gelen tekneleri görmek mümkündür.    

Eski yerleşimler nedeniyle kısmen doğal ve tarihi güzelliklerini kaybetmiş olan Büyükada, halen İstanbul’un en seçkin bölgelerinden biri olarak görülmektedir. Büyükada’ya ziyaretiniz esnasında eski Rum evlerini, gösterişli balkonlarıyla ahşap köşkleri, Neo Barok tarzı binaları ve tarihi iskeleyi görmeniz mümkündür.

Adada görülmesi gereken yerler arasında Aya İrini Manastırı’nın önemli bir yeri vardır. Kadınlar Manastırı (Aya İrini) Maden Mahallesi’nde kurulmuş, zamanla yıkılmış ve günümüze yalnızca kalıntıları ulaşmıştır. Bu önemli tarihi yapıtı mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.

Heybeliada

İstanbul’un ikinci büyük adası olan Heybeli’de bir zamanlar bakır madeni çıkarıldığı için Halki, yani bakır ismi verilmiş olup, silüetinin bir heybeye benzemesi sebebiyle de “Heybeliada” adını almıştır. Heybeliada yalnızca doğasıyla, deniziyle, temiz havası ve güzellikleriyle değil aynı zamanda bahriyesi, senatoryumu, ruhban (papaz) okulu gibi tarihi kurumlarıyla da ünlüdür.

Heybeliada’da Değirmen Tepesi, Köy Tepesi, Heybeli Tepesi ve Ümit Tepesi olmak üzere dört tepe bulunmaktadır. İstanbul ada kıyılarını bir tekne kiralayıp gezmek isteyenlerin mutlaka rotasına eklemesi gereken yerlerden biri olan Heybeliada, mehtabın da en güzel izlendiği yer olma özelliğine sahiptir.

Burgazada

Tarihi kilisesi ve köşkleriyle meşhur olan Burgazada, özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında yer almaktadır. Adada ilk görülmesi gereken yerlerin arasında Aziz Methodios’un hapsedildiği kilise bulunur. Türk Edebiyatının ünlü yazarı Sait Faik’in bir zamanlar annesiyle birlikte yaşadığı köşk de bu adada yer almaktadır.

Müzenin hemen yanında 9. yüzyılda inşa edilmiş olan Aya Yani Kilisesi yer alır. Tarihte adaya sürgün olarak gönderilen bir din adamının kapatıldığı zindanın üstüne yapılmış olan bu kilisenin avlusunda bir de ayazma bulunmaktadır. Kıyılarında mutlaka bir tekne turunu hak eden ve deniziyle içinizi ferahlatan bu muhteşem adayı da İstanbul’da tekne kiraladığınız zamanlarda ziyaret etmeniz gereken yerler listenize eklemenizi öneririz.

Kınalıada

Kınalıada, İstanbul’da kiralık tekne ile adalar gezisi planlayanlar için harika bir bölgedir. Üzerindeki maki bitki örtüsü uzaktan bakıldığında kızıla benzediği için “Kınalıada” adını almıştır. Bu adanın iklimi diğer adalara göre daha serttir, yeşili daha azdır ve yüzeyi kayalıktır.

Osmanlı döneminde Ermenilerin yerleşim yeri olan ada, 1846 yılında vapur seferleri başladıktan sonra Rumlar ve Türkler’e de ev sahipliği yapmıştır. Bir ucundan öbür ucuna yürüyerek 20 dakikada ulaşabileceğiniz ada oldukça küçüktür. Burada denizin güzelliği ve yemyeşil ağaçlar eşliğinde keyifli bir yürüyüş gerçekleştirmeyi ihmal etmeyin.

Adalardaki tek Ermeni Kilisesi Surp Krikor Lusavoriç ve Rum Ortodoks Hristos Manastırı da ziyaret edilebilecek yerler arasındadır. Ek olarak, iskelenin solundaki bisikletçilerden bir bisiklet kiralayarak adayı rahatça keşfedebilirsiniz. Diğer adalara nazaran en uzun plajlar Kınalıada’da bulunur. Taşçıyan Köşkü, Sirekyan ikiz evleri ve Panayla Rum Ortodoks Kilisesi’ni de adada geziniz sırasında mutlaka görmelisiniz.

Sedef Adası

Sedef Adası, Prens Adaları içerisinde İstanbul’a en uzak olan adadır. Uzaktan bakıldığında sedefi andıran bitki örtüsü sebebiyle bu isimle anılan ada eskiden çok sayıda tavşana ev sahipliği yaptığı için “Tavşan Adası” olarak da bilinir. Ada, Bizans döneminin en önemli sürgün yeri olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple pek çok tarihi yapıya rastlamak mümkündür.

Yaz aylarında bile serin bir iklime sahip olan adaya gelirken yanınızda mutlaka kalın giysiler bulundurmayı ihmal etmeyin. Toplam 110 hanenin bulunduğu adada konaklama imkanı bulunmamaktadır. Sedef Adası temiz bir denize sahip olmasından dolayı kiralık tekne turlarının da uğrak noktalarından biri haline gelmiştir. Adanın büyük bir bölümü özel mülk olduğundan ziyaretçilerin adanın tamamını dolaşmasına izin verilmemektedir. Ancak dışarıdan gelen ziyaretçiler için bir restoran ve özel bir plaj bulunmaktadır.

Vapur seferlerinin seyrek olduğu bu muhteşem adaya tekne kiralayarak ulaşabilir, burada bulunan restoranda veya özel plajda kısa bir dinlenme molası verebilirsiniz.

Her biri ayrı güzellikler sunan İstanbul Adaları’nın keyfini saatlik veya günlük tekne turu ile çıkarmak için hemen viravira.co adresine göz atın!